Sigirin Boynuzu Var Mı?
Bazen bir soru, bizi yıllarca düşündüren bir soruya dönüşebilir. “Sigirin boynuzu var mı?” sorusu da bana hep böyle geldi. İlk kez duyduğumda, hemen cevabını bildiğimi düşünmüştüm. “Tabii ki var,” dedim, çünkü çevremdeki çoğu insanın da cevabı buydu. Ama bir gün, bu soruyu sevgilimle konuşurken, farklı bir bakış açısı keşfettim. İşte o zaman, bu basit soru, içinde derin bir anlam taşıyan bir hikâyeye dönüştü.
—
Bir Çift, Bir Soru: Sigirin Boynuzu Var Mı?
Bir sabah, kahvaltı masasında oturuyoruz. Gözlerim güneş ışığında parlayan fincanda, o ise yanında bir yudum alacağı çayı beklerken kafasını kaşıyor. Çayını yudumladıktan sonra, sabah kahvaltısının getirdiği sakinliği bozarak bir soru soruyor:
“Sigirin boynuzu var mı?”
Birkaç saniye içinde, gülümsememi tutamayarak, hemen cevap veriyorum:
“Evet, tabii ki var. Sen hiç inek görmedin mi?”
Ama o sırada bir şeyler farklı. Gözleri, her zaman ki gibi derin bir anlam taşıyan bir soru sormuşçasına, beni izliyor. “Gerçekten var mı?” diye soruyor. Cevabım o kadar basit, o kadar netti ki, bu soru karşısında şaşkınlık içindeyim.
—
Erkekler ve Çözüm Odaklı Yaklaşım
Benim için cevap her zaman belliydi. Her şeyin bir çözümü olduğuna inanan bir adamım. Boynuz, ineklerin ve sığırların doğasında vardır. Başka bir seçenek yoktur. Kadınların bazen soruları dile getirme şekilleri, bana hep bir strateji gibi gelmiştir. Bir sorunun çözümüyle ilgilenmek, doğru cevabı bulmak; benden başka bir şey beklenemezdi. Ama sevgilim öyle demedi. O, her zaman farklı bakar, her detayı düşünür.
O gün biraz daha düşündü ve dedi: “Ama sığırların genellikle boynuzu yoktur. Boynuzlu olanlar daha çok erkek sığırdır. Erkeklerin boynuzu olması gereklidir. Dişi sığırlar ise çoğunlukla boynuzsuzdur.”
Bu sırada, o kadar dikkatli ve derin bir şekilde düşündü ki, ona karşı hayranlık duydum. Erkeklerin genellikle çözüm odaklı düşündüklerini, ilişkilerde genellikle daha hızlı ve net çözümler aradıklarını, ancak bazen bu basit cevapların işin özünden uzaklaşmamıza neden olabileceğini fark ettim.
—
Kadınlar ve İlişkisel, Empatik Yaklaşımlar
Sevgilim ise her zaman olduğu gibi soruya farklı bir açıdan yaklaşıyordu. O, sadece cevabı aramıyordu; sorunun anlamını, ilişkisel bağlamını ve doğasını sorguluyordu. Kadınlar, bazen erkeklerin düşüncelerini çok hızlı çözüm odaklı geliştirmelerine karşı, daha derin bir empati ve ilişki odaklı yaklaşımlar sergileyebiliyor. O soruyu bana bir şekilde sormakla, bir şeyleri tartışmak istiyordu. Bu soru, onun için yalnızca fiziksel bir nesnenin varlığına dair bir soru değildi; bir şeyin daha fazla görünmeyen yönlerini sorgulamak gibiydi.
—
Sonuç ve Değişen Bakış Açıları
Birlikte geçirdiğimiz dakikalar sonunda fark ettim: Bir sorunun cevabı, sadece yüzeydeki bir bilgi değil; aslında, o sorunun içinde gizli olan duygusal ve psikolojik bir yanıtı da taşıyor. Sonunda şunu söylemek gerek: “Sigirin boynuzu var mı?” sorusu, sadece fiziksel bir varlık meselesi değil; her bireyin bakış açısına, ilişki kurma biçimine ve dünyayı nasıl algıladığımıza dair çok şey söylüyor.
Erkekler çözüm odaklı bakarken, kadınlar bazen soruların içindeki duygusal nüansları çözmeye çalışır. Bir soruya bakış açınız, kim olduğunuz ve nasıl hissettiğinizle ilgilidir.
—
Hikâyenin Sonu
O sabah sevgilimle geçirdiğimiz o birkaç dakikadan sonra, “Sigirin boynuzu var mı?” sorusunun ne kadar derin bir anlam taşıdığını daha iyi anladım. Belki de cevabı bulmak, bazen soruyu sormak kadar önemli değildir. Birbirimizi dinlemek, anlamak, sorgulamak… Bir ilişkide en değerli şeyin bu olduğunu fark ettim.
Peki ya siz? Sizce sigirin boynuzu var mı? Belki de cevabı bulmak, bizlere başka bir yol gösterir. Yorumlarınızı bekliyorum!